DAYANIKLI OLAN ÖSS'Yİ KAZANIR
Öğrencinin ÖSS'de başarılı olup olamayacağı, düzenli ders çalışmasına, bol bol soru çözerek deneyim kazanmasına, deneme sınavları yaparak sınav stratejileri geliştirmesine bağlı olmakla birlikte dayanıklı olmasına da bağlıdır. Araştırmalar trafik kazalarının birçoğunun yolculuğun bitimine doğru gerçekleştiğini göstermiştir. Bunun nedeni uzun yolcuğa dayanamama veya yorgun düşme, konsantrasyon bozukluğu, dikkati yoğunlaştıramama gibi etkenlerdir.
Dayanıklılık kişinin başaracağına dair inancının kuvvetli olmasına bağlıdır. Kaybetme düşüncesiyle yola çıkan kişi daima yolda kalmaya mahkumdur. Hiçbir başarı "kazanamayacağım", "başaramayacağım" düşüncesiyle gerçekleşmez. Kişinin başarılı olması için azimli ve bütün sıkıntılara karşı da dayanıklı olması gerekir. Hastalıklarla savaşırken de, olimpiyatlarda koşarken de, ÖSS'ye hazırlanırken de dayanıklı olan kazanır. Soru çözerken de, deneme sınavı uygularken de, ders çalışırken de... Hemen sıkılmayan, vazgeçmeyen, sonunu kadar mücadele etmede azimli olan öğrenci başarılı olur.
ÖSS yaklaştıkça öğrencinin stresi artar, ısınan havalarla toplam ders çalışma süresi azalır, hayallere dalmalar fazlalaşır. Öğrenciler ya bütün konuları öğrendiklerini sanarak ya da "nasıl olsa kazanamayacağım" düşüncesine kapılarak bu uzun ve zorlu maratonun son 100 metresinde yarışmadan çekilmeye başlarlar. Bütün bunlar öğrencinin dikkatini toplayarak verimli bir şekilde ders çalışmasını engeller. Oysa son anlarda yapılan hamlelerin önemi büyüktür. Bazı sportif yarışmalarda buna burun farkıyla kazanmak denir. Farkın adının ne olduğu önemli değil önemli olan adayın diğer adayların önünde yarışı tamamlamasıdır.
Bütün konuları öğrendiklerini sanan öğrenciler sınavı önemli bir ayrıntısının farkında değiller. ÖSS sadece bilgi değil bilgiyi kullanma hızını ölçen bir sınavdır. 180 soruya 180 dakika sürenin verilmesi buna işarettir. Ayrıca daha önceki yıllarda sınava girmiş öğrencilerin birçoğunun sınavdan sonra "zamanım olsaydı birkaç soru daha yapabilirdim" diye yakınmalarını akıldan çıkartmamak gerekir. "Bütün konuları biliyorum, sınavı rahatlıkla kazanabilirim" düşüncesinin oluşturduğu olumsuz atmosferden kurtulmak isteyen öğrenciler son günlerde deneme sınavları uygulayarak ve bol bol soru çözerek kendi bilgi birikimlerini birer deneyime dönüştürebilirler. Bu deneyimler sınavda onlara kazanç olarak geri dönecektir.
Sınavı kazanamayacağını düşünen ve bu nedenle çalışma temposunu düşüren öğrencilerde tekrar çalışmaya bir an önce başlamalılar. Çünkü son anlar en kıymetli anlardır. Birçok sportif karşılaşmalarda son saniyelerde atılan golle veya basketle galip gelen veya şampiyon olan takımların bulunduğunu unutmamak gerekir. Bunun için adaylar çalışma azmini kaybetmeden kalan birkaç günü de çok iyi değerlendirmeleri gerekir. Öğrencilerin bir kısmının "nasıl olsa kazanamayacağım", düşüncesine kapılarak ders çalışmayı ihmal ettiği bir dönemde bu düşünceye kapılmadan çalışmaya devam eden üniversite adaylarının bu zorlu maratonda kazançlı çıkacakları gayet açıktır.
Yazın rehavetine, arkadaşların gezme tozma davetlerine, ders çalışma sonucunda oluşan bıkkınlığa, deneme sınavlarının sıkıcılığına, konu tekrarlarının monotonluğuna, kısacası bütün zorluklara dayanma gücünü gösteren adaylar ÖSS'de ipi göğüsler...
Adem Durmuş
Eğitimci-Yazar
